4 Eylül 2016 Pazar

Cehennem / Dan Brown

''Cehennemin kapıları İstanbul'a açılıyor.'' cümlesiyle dikkat çeken ve 574 sayfadan oluşan Cehennem, benim Dan Brown'dan okuduğum ikinci kitap. Ortaokul yıllarımda heyecan ve merakla okuduğum Melekler ve Şeytanlar'dan sonra, Cehennem de beklentilerimi karşılamanın ötesinde adeta büyüledi.

Kalın ve içerik olarak ağır bir kitap olmasına rağmen akıcılığı sayesinde kısa bir süre içerisinde bitirdim. Sizlere de tavsiyem, bağlamdan kopmamak adına kitabı elinizde çok süründürmemeniz olacaktır; zaten ilk sayfasından itibaren sizde oluşturduğu merak duygusu da buna izin vermeyecektir. İçeriğin çok hızlı ilerlemesi ve çok dolu olması sebebiyle bugün bırakılıp bir hafta sonra tekrar devam edebilecek bir kitap olduğunu düşünmüyorum.

Kitabın konusuna gelecek olursak, Dan Brown kitaplarının meşhur karakteri Robert Langdon bir hastane odasında hafızasını kaybetmiş olarak uyanıyor ve macera başlıyor. İlk andan itibaren bitmek bilmeyen bir hareket, koşuşturmaca ve aksiyon sizi içine alıyor. Dante'nin İlahi Komedya'sıyla ve ünlü cehennem tasvirleriyle bezeli roman, bu nokta üzerinden yükseliyor. Altın Kitaplar'dan çıkmış İlahi Komedya'nın sadece cehennem kısmının bulunduğu kitabı (buraya tıklayarak kitaba ulaşabilirsiniz) geçen sene okuduğum için, Dan Brown'un kitabını okumak ve anlamak benim için görece kolay oldu. Bu nedenle, sizlere de tavsiyem en azından internetten bu konuyla ilgili bir araştırma yaptıktan sonra okumaya başlamanız olacaktır.

Transhümanizm üzerinden yapılan nüfus tartışmaları kitabın kilit noktasını oluşturuyor ve beyninize mermi gibi bir soru bırakıyor: hızlı nüfus artışı nedeniyle 100 yıl içerisinde insanlığın yok olması mı yoksa bugün dünya nüfusunun üçte birini yok ederek insanlığı kurtarmak mı? İkinci yolu tercih eden bir adamın belli bir tarihte aktive olacak ve elbette ki Dante'nin cehennemiyle bağlantılı bir virüs üretmesiyle Langdon'ın İstanbul'a dek uzanan yolculuğu ve serüveni başlıyor.

İçerik hakkında daha fazla tüyo vermeden kitabın düşündürdüğü ve yarattığı algıdan söz etmek istiyorum. Nüfus, tarih boyunca her zaman şekillendirilmek istenilen ve yönlendirilen bir kavram olmuştur. Thomas Robert Malthus dünyadaki kaynakların kısıtlı olduğunu ve bir süre sonra insanlığa yetmeyeceğini söylemiş ve nüfusun azaltılması gerektiğini savunmuştur. Tam bu noktada bir soru beliriyor: Nüfus azaltılırken hangi gruplar yaşatılmak ve hangi gruplar yok edilmek isteniyor? Bu sorunun cevabı bizi ister istemez sınıf farkına yönlendiriyor çünkü Malthus üretimin devamının sağlanması ve kalkınma için zenginlerin desteklenmesi gerektiğini düşünürken, yoksullara para akışının kesilmesi halinde doğal bir seyirde istenilen nüfusa ulaşılabileceğini belirtiyor. Bunun yanı sıra, Kaliforniya'da zihinsel engellilik adı altında zorunlu olarak kısırlaştırılan insanların çoğunluğunun ten renginin siyah olması, durumu yeterince açıklayacak bir örnek.

Kitabın bana hatırlattığı en önemli kavram ise öjenikti. Öjenik için kısaca soy arıtımı diyebiliriz, amaçları nüfusu 'yararsız' addedilen grupları dışarıda bırakarak azaltmak. İkinci Dünya Savaşı sırasında öldürülen sağlıksız, engelli ve akıl hastası on binlerce insan öjenik kavramını anlamak için iyi bir örnek olabilir. Bir grup düşünün ki, sömürülmeye bile değer görülmeden hayatlarına son verilmiş... Öte yandan da, ebeveynlerin ikisinin de Alman olması koşuluyla beş çocuk yapanlara maaş bağlanmış.

Tüm bunların dışında, tarih boyunca ve hatta günümüzde bile kısırlaştırılan gruplar var, ısrarla doğum kontrol yollarının anlatıldığı bölgeler var, her zeminde desteklenen ve hiçbir zaman desteklenmeyen sınıflar var, haberleri olmadan tüpleri bağlanan kadınlar ve bebeklerinin kaderine karar verilen ebeveynler... Bütün bu manzaraya baktığımızda, belli grupların yaşatılabilmesi için belli grupların yok edildiğini görüyoruz.

Dan Brown'un Cehennem'inin bana düşündürdüklerinden kısaca bahsettikten sonra, eğer güzel bir polisiye-gerilim romanı okumak istiyorsanız bu kitabı şiddetle tavsiye ediyor ve kitapta kullanılan Dante'den bir alıntıyla yazımı noktalıyorum : Cehennemin en karanlık yerleri, buhran zamanlarında tarafsız kalanlara ayrılmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder